3 Aralık 2018 Pazartesi

VİYANA - AVUSTURYA

Avusturya’nın başkenti ve en büyük şehri olan Viyana nüfus bakımından dokuz şehrin en kalabalık yerleşim yeri. Avrupa Birliğinin en büyük onuncu kenti olan Viyana, bu oranla Avusturya nüfusunun yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.
On dokuzuncu yüzyılın sonlarından 1938’e kadar, yüksek kültür ve modernizmin merkezi olarak kalan Viyana, bir dünya müzik başkenti olarak Brahms, Bruckner, Mahler ve Richard Strauss gibi bestecilere ev sahipliği yaptı. 
Viyana’da ulaşım çok kolaydır. Hemen hemen şehrin önemli merkezlerine metro’yu kullanarak ulaşabilirsiniz.Ben 14 Eur’a bir haftalık kombine metro bileti aldım ve tüm şehri neredeyse metroyu kullanarak gezdim.Metro’ya bindiğinizde size bilet sormazlar ancak kaçak binmenin cezası 100 Eur kadardır.
Schönbrunn İmparatorluk Sarayı. Habsburg Hanedanlığı’nın 18. yüzyılda yazlık saray olarak kullandığı muhteşem sarayın çok geniş bir alana yayılan bir bahçesi var.Bahçede  Avrupa'nın en eski hayvanat bahçesi, bitkilerle oluşturulmuş bir labirent, onlarca ufak çiçek bahçesi, havuzlar, ördekler, spor yapan insanlar... Kısacası burada pek çok şeyi bir arada görebilirsiniz. Sarayın içerisinde ise 1.441 oda varmış. Sarayın tamamını gezmekiçin en az bir tam günü gözden çıkarmak gerekli. Bilet fiyatları 10 ile 40 € arasında değişiyor.
Hofburg Sarayı Avusturya’nın kraliyet ailesi olan Habsburg Hanedanlığına 600 yıl boyunca ev sahipliği yapan , 13. yüzyıl tarihli bir yapı. Günümüzde ise yapının içerisinde cumhurbaşkanlığı ofisleri ile 22 adet müze, 14. yüzyıldan kalma Augustinian Kilisesi, Kraliyat Şapeli, İspanyol Binicilik Okulu ve Ulusal Kütüphane bulunmaktadır.
Hundretwasserhaus Viyana’nın meşhur “insan ve doğa dostu” evi gerçekten çok garip ama bir o kadar da etkileyici ve mutlaka görülmesi gereken bir yer. Ressam Friedensreich Hundretwasser tarafından tasarlanmış ve Löwengasse ile KegelStrasse’nin köşesinde çok canlı renkleriyle öne çıkıyor. 1985’de yapımı tamamlanan binanın hemen yanındaki Kunsthaus Wien de ziyaretçilerin ilgisini kendi üzerine çekmeyi başarıyor. Teras kafesine oturup atmosferi içinize çekmeniz için harika bir ortama sahip.
Belvedere Sarayı Landstrasse’de iki parçadan oluşan barok stilde bir saray olan Belvedere Sarayı, Yukarı ve Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki bölümden oluşuyor.Çok geniş bir alana yayılan halka açık park niteliğindeki Saray’ın etrafını gezmek için oldukça fazla zaman ayırmalısınız.Fayton turları’ndan da faydalanabilirsiniz.
Viyana Doğa Tarihi Müzesi (Naturhistorisches Museum), Dünya’nın en nemli ve en büyük koleksiyonlarının sergilendiği müzeye giriş 10 Eur.Ancak en az iki saatinizi ayırmalısınız. Çeşitli meteor parçaları,milyonlarca yıllık dinozorlar  Dünya’daki her türden hayvanın doldurulmuş halleride sergilenmekte. Müzenin önünde Maria Theresa Anıtı yer alıyor.Viyana Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenen eserlerin birçoğu Maria Teressa’nın eşi François de Lorraine’nin koleksiyonlarından oluşuyor.
St. Stephen Katedrali:  şehrin en önemli ikonlarından biri. Farklı zamanlarda inşa edilmiş 18 sunak bölümünden oluşan katedral, 2. Dünya Savaşında yok edilmişti ancak zamanla tekrar yapılarak Viyana’nın en önemli adreslerinden biri haline getirildi. Bulunduğu konum itibari ile Viyana’nın her yerinden görülebilen kilisenin kulelerinden birine çıktığınız zaman, yine koca şehri etrafınızı çevirmiş bir halde bulabilirsiniz.
Graben : Tıpkı diğer şehirlerde olduğu gibi Viyana’nın da meşhur caddesi Graben. Muhteşem mimariye sahip binalar, canlı bir atmosfer ve eğlence arayanların adresi burası. Viyana’nın en pahalı dükkânlarının bulunduğu mekân, Havelka gibi birçok ünlü kafeye ev sahipliği yapıyor. Graben’de aynı zamanda Veba Anıtı da yer alıyor.
Viyana Belediye Binası (Vienna City Hall) olan Rathaus, Neo-Gotik tarzının en görkemli örneklerinden biri. Neredeyse 14,000 m² büyüklüğündeki bu muhteşem yapının inşası 1883’de tamamlandı. 98 metre yükseklikteki kulesi Rathausmann ise şehrin sembolü niteliğinde. Kemerli avlu binanın tam ortasında bulunuyor ve yaz konserleri için en çok tercih edilen yerlerden biri.

Stephansdom (Aziz Stephan Katedrali) Kilisenin 21 tonluk çanı, Viyana kuşatması sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'ndan kalan silahların ve topların eritilmesiyle üretilmiş. Söylenenlere göre bu çan, 1534 yılından itibaren yaklaşan Osmanlı akıncılarını haber vermek için kullanılmış ve bu iş için bir memur görevlendirilmiş. 1956'da, Osmanlı tehlikesinin kalmadığı anlaşılınca Belediye Meclisi tarafından bu görev kaldırılmış.
Karl Kilisesi Karlskirche  : Barok tarzda inşa edilen kilise, 1737 yılında tamamlanmış. 72 metre yükseklikteki kubbesine çıkıp şehir manzarasını izleyebilirsiniz.Fresk ve süslemelerine hayran kalmamak mümkün değil. 
Cuma ve Cumartesi günleri klasik müzik konserlerini dinleyebilirsiniz.Bazı günler akşam üstü kilisenin önünde halka açık opera sahnelenmektedir.Kilisenin önündeki havuz kenarında yorgunluk atıp kahvenizi yudumlayabilirsiniz.Akşam üstüne doğru giderseniz güzel fotoğraflar çekme fırsatınız olur.
Tuna Nehri :Tuna (Danube) nehri Viyana'yı hemen hemen ikiye ayırıyor.Metro ile ulaşabileceğiniz Reichsbrücke Köprüsünün orta yerinden nehir manzarasını ve Dünya Ticaret merkezinin bulunduğu alanı seyredebilirsiniz.

HOFBURG SARAYI

DOĞA TARİHİ MÜZESİ

Volkstheater

BELVEDERE SARAYI

Hundertwasser Evi

Aziz Stephan Kilisesi

GRABEN VEBA ANITI

VİYANA PARLEMENTO BİNASI

VİYANA PARLEMENTO BİNASI

VOTIV KİLİSESİ

VOTIV KİLİSESİ

MARIA THERESA ANITI

DOĞA TARİHİ MÜZESİ

DOĞA TARİHİ MÜZESİ

Schonbrunn Sarayı

HOFBURG SARAYI

Viyana Doğa Tarihi Müzesi (Naturhistorisches Museum)

Karl Kilisesi Karlskirche

Dünya Ticaret Merkezi

Şehirlerarası Otobüs terminali






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder