SSCB döneminde ve Ukrayna'nın bağımsızlığının ilk
yıllarında "askeri bölge" ve "yasak
şehir"olmasından dolayı, özel izinle girilebilen Akyar'a 1996 yılından
beri turistik amaçlı ziyaretler yapılmaktadır. Sovyet döneminin dünyaca meşhur
bu askeri üssü o yıllarda bünyesinde barındırdığı 800 parçalık muazzam donanma
ile bütün dünyanın gözlerinin dikip takip ettiği bir kent şimdilerde yavaş
yavaş bu vasfından sıyrılmaya çalışmaktadır. Şimdilerde gayet bakımlı
kıyılarıyla ve sanatoryumlarıyla popüler bir tatil merkezi olmaya aday Akyar'ı
yılda ortalama 500 bin turist ziyaret etmektedir.
Bu askeri kimliğinin yanında şehir müzeleri ile de
meşhurdur. Şehir adeta müzeler kenti ve anıtlar kenti olarak anılır. Tüm şehir
başlıbaşına bir açık hava müzesi gibidir. 1800'ün üzerinde anıt esere sahiptir.
Bunlardan 31’i sanatsal anıt, 24’ü kardeş mezarlık, 42’si ortak mezarlıktır.
Kırım Savaşı Müzesi - 1854-55 Sivastopol Savunması
Panaroması
7 Mayıs 1944 Sapun Dağı Fırtınası Diarama'sı 2.
Dünya Savaşı sırasında Alman ordularının Kırım genelinde en büyük mukavemet
gördüğü yer Akyar kenti idi. Rus ordusu Akyar'da uzun süre Alman ordularına
direnmiştir.
Diarama aynı panorama gibi, aynı tarzda
(ama biraz daha küçük) bu çatışmaların anlatıldığı bir müzedir. Müzenin
çevresinde ayrıca o dönemde savaşlarda kullanılan çeşitli silahlar ve araçlar
sergilenmektedir.
III. Aleksander Camii
: Akyar'da günümüze ulaşabilen ve faal durumdaki tek
camidir. Rus Çarı III. Aleksander tarafından Buhara
Emiri'nin gönderdiği paralarla yaptırılmıştır.
Sivastopol Limanı : Avrupa'nın en iyi
haliçlerinden biridir. Avrupa'nın tüm filosunu barındırabilir. Dibi derindir.
Tamamen tebeşirli kayalıklar ile korunmuş durumdadır. Haliç doğuya ve batıya
doğru 6 km'dir. Genişliği 1.500 metredir. Girişinin darlığı 850 metre'dir.
Derinliği 6 - 10 kulaçtır. Deniz dibi güzeldir. Büyük gemiler kıyıya
bağlanabilmektedir. Ana körfezde dört küçük koy daha vardır. Girişteki
Karantina koyu, güneye doğru 1,5 km yayılan, 4 - 9 kulaç derinlikteki Güney
(Yuzhnaya) koyu, Tersane koyu ve Topçular (Artillery) koyu. Küçük Karasu
(Chornaya) deresi koyun başlangıcında denize dökülür. Kentin ana kısmı, büyük
koyun güney kıyısı boyunca, Güney koyu ile Topçular koyu arasında, sahilin 10
ila 30 metre yüksekliğine kuruludur. Büyük körfezin diğer kıyısındaki birkaç
bina kentin kuzey kısmını oluşturur.
Şimdilerde Rus-Ukrayna donanmalarına ait gemilerin
bulunduğu limanda ve körfezde kiralık motorlarla gezinti yapılabilmektedir.
Akyar'da 2004 yılında Kırım Harbi’nin 150. yılı
münasebetiyle büyük bir törenle açılan Türk Şehitliği vardır. Şehitlik,
Akmescit’e giderken yol üstündedir. Ayrıca Akyar'a Akmescit üzerinden
gidildiğinde, Kırım'ın Ruslar tarafından işgal edilişinin 200. yılı şerefine
1983 yılında dikilen kocaman bir takın altından geçilerek girilmektedir.
Sivastopol Kahraman Savunma ve Özgürlük Müzesi : 1854-55
savaşından kalma bir eşya koleksiyonu içerir.
Fransız Askeri Mezarlığı : Malahov (Malakoff) tümülüsü’nün
doğu cephesinde 8 Ekim 1855’teki baskında ölen Fransız askerlerinin gömüldüğü
toplu mezardır.
Bratskoye Kladbişçe Mezarlığı Koyun
kuzey kıyısındaki mezarlıkta Sivastopol kuşatmasında ölenler gömülüdür.
Kuşatmada şehri savunurken ölenlerin bulunduğu bir halk mezarlığıdır.
Kentteki Diğer Görülmesi Gereken Yerler
Ukrayna Ulusal Bilim Akademisi Güney Denizleri Biyoloji
Enstitüsü Akvaryumu (1897), 1941 – 1942’de Sivastopol’u savunanlar için dikilen
kahramanlık anıtı, Batık Gemiler anıtı, kahraman kent şerefine dikilen bir
dikilitaşın bulunduğu Kristal Burnu, Kont İskelesi (Grafskaya Pristan - Count's
Quay - Count Pier – Count Wharf), Svobodny destroyerinde ölen denizcilere ait
bir anıt, Konstantynivsky ve Mykhailivsky istihkamları, Karadeniz Filosu
müzesi, Malakhy Tepesi, Sivastopol Sanat Müzesi, Britanya Kırım askeri anıtı,
Amiral Nahimov (1898), Kornilov (1895), Lasarev, Istomin ve General Todleben
anıtları, Büyük Prens Vladimir’in vaftiz edildiği 1888'den kalma klasik
tasarımlı Vladimirski katedrali (Aziz Volodymyr), Sanat
müzesi, Pioner (İzci) sarayı, iki denizcilik okulu, şehrin
güney yakasındaki 1854-55 Kırım Savaşı Kardeş Mezarlığı, Aziz Nikolay mabedi,
Novorossisk kruvazöründe görevli kaybolan denizciler için yapılan mezarlıkta
inşa edilmiş “Anayurttan Oğullarına” adlı anıt, Lenin caddesi, Kordonboyu
(Primorski bulvarı), Denizciler bulvarı (Matrosski bulvarı), Nakhimov meydanı,
Güney koyu.
İNKERMAN (İnkirman / Kalamita / İnşehri)
Balaklava
Sovyet Nükleer Denizaltı Üssü
Akyar'ın 5 km kadar güneydoğusunda, küçük bir körfezin her iki yakasında kurulmuştur. Antik bir liman olan körfez Semboller (Cimbalon) körfezi olarak anılır. İsminin Türkçe "Balıklı Ova" veya İtalyanca "Bella Clava" (Güzel Yalı) sözünden geldiği tahmin edilmektedir. Balıklava, Balıklağo Balıkova Kalesi, Balıklağı Kerman gibi söyleniş biçimleri de vardır.
Evliya Çelebi kayıtlarında buradan şu şekilde bahseder; «Balığı çok olan bu şehre Tatarlar Balıklağı Kerman derler. Bayezid Velî zamanında Gedik Ahmed Paşa Mengli Giray ile birlikte Cenevizliler elinden fethetmişlerdir. Kaleden aşağı, dışarda, liman kenarında bir cami, bir mescit, iki mahalle, ikiyüz ev vardır.»
Antik Yunan halkı dar körfezi Odysseus efsanesine benzettiğinden Cimbalon (Sirenler körfezi / Semboller körfezi) olarak adlandırdı. Iphigenia hikayesi ile de ilişkilendirilmektedir. 14. yy sonununda Cenevizliler Kefe ve Sudak'taki ilk üslerinden sonra etki alanlarını Kırım kıyıları boyunca genişlettiler ve ticaret limanı için ve ileri karakol için uygun bu korunaklı körfezi buldular. Buradaki Yunan balıkçı köyünü ele geçirdiler. Daha sonra bölge 1357 ile 1433 yılları arasında Feodoro Prensliği’nin bir parçası oldu. Buradaki Yunanca ismi İtalyan söylenişinde Chembalo olarak değiştirdiler. Kenti savunmak için Cenevizliler 15. yy'da bu korunaklı körfezin kuzeydoğu ucundaki dar girişine Çembalo kalesini kalesini kurdular.
Feodorit'ler Chembalo'yu 1433 yılında ele geçirdiler. Aynı yıl Cenevizliler Feodorit kalesi olan Kalimata'yı (İnkerman / Kalamyta) yakıp, yıktılar. Daha sonra Cenevizliler kenti tekrar ele geçirmek için denizden büyük ölçekli bir harekat başlattılar.
1475 yılında ise Kefe'nin ve diğer Ceneviz kalelerinin Osmanlılarca ele geçirilmesinden sonra, Chembalo da Türklerin eline geçmiş oldu. Kale, 1475 yılında Gedik Ahmet Paşa ve I. Mengli Giray Han orduları tarafından kuşatılarak ele geçirilmiştir. Bu tarihten sonra kent önemini yitirdi ve sonra terkedildi.
Çok daha sonraları, kent Rus hakimiyetinde iken, Kırım Savaşı'nın bir evresi de bu kentte cereyan etmiştir. Balaklava, Sovyetler Birliği döneminde Karadeniz Donanması için bir denizaltı üssüydü. Bu dönemde dağların içine denizden gizli bir tünel ile girilebilen bir denizaltı fabrikası inşa edilmiştir. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından denizaltı üssü ve fabrika bölümü yağmalanmış ve tahrip edilmiştir. Ancak ilerleyen zamanda bu üssün yeniden işler hale getirilmesi, stratejik öneminden dolayı kuvvetle muhtemeldir.
Aluşta
Batıdan
Yalta’ya giderken ilk deniz-güneş-kumsal kasabası. Aluşta’daki (Alushta) eski
tekne tersaneleri kumsallara çevrilmiş.
Alupka
Alupka
kayalık deniz kıyıları, Rus tipi yazlık ev daçalar ve Vorontsov Sarayı’na
evsahipliği yapıyor. Churchill 1945’teki Yalta Konferansı sırasında bu sarayda
kaldı.
Bahçesaray
Simperofol
ile Sevastopol arasındaki vadide yer alan Bahçesaray (Bakhchysarai), başta
Kırım Han Sarayı, kayalara oyulmuş Ermeni Manastırı, Çufutkale ve Türk
Müseviler olan Karaylar’ın sinagogu olmak üzere ilginç gezilecek görülecek
yerlere sahip. Tatarcası Bağçasaray. Eski Yurt, Orta Cuma Camii, Tahtalı Cami,
Zincirli Medrese de Tatar eserlerinden.
Kırım
Han Sarayı, 1443 yılından itibaren
Tatar Hanlığı’nın başkenti idi. Bahçesaray 1475 yılındaki Osmanlı
işgalinden itibaren Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı ama kendi içinde egemen bir
hanlık haline geldi. Kırım Savaşı ile Ruslara geçen bölgede Kırım hanlarına
soylu ünvanı verildi, başkent Simferopol’e taşındı. Han Sarayı güzel bahçeleri,
camileri, mezarlıkları, ahşap yapıları ve haremiyle Kırım’da görülecek
yerler arasında.
Simferopol
Simferopol, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkentidir. Kırım'ın Ruslar tarafndan işgal edildiği 1783 tarihine kadar Kırım Hanlığı’nın ve Osmanlı İmparatorluğu'nun idaresinde kalmıştır. Türkiye'de Akmescit olarak da bilinir. Salgır Çayı'nın kıyısında yer alır.
Genelde
kıyılara ve dağlara gitmek için bir aktarma yeri olan kentin Tatarca adı
Akmescit. Simferopol’den Yalta’ya 56 kilometrelik dünyanın en uzun troleybüs
hattı var.
Feodosya
Simferopol’den
100km doğuda bulunuyor.
Burada Feodosyalı ünlü ressam Ayvazovski Resim galerisi var.
Burada Feodosyalı ünlü ressam Ayvazovski Resim galerisi var.
Kerç
Yarımadanın
en doğusunda, Rusya’ya çok yakın bir kent. Tatarcası Keriç olan kentin
adının uluslararası yazılımı Kerch.
Koktebel
Feodosya
ile Sudak arasındaki tatil kasabası kumsalları ve eğlencesi için tercih
ediliyor. Burada ismi halen Türkçe olan Karadağ, tekne ile ziyaret etmeye
değer. Pansiyon fiyatları uygun. Tatarcası Köktöbel.
Simeiz Yalta yakınlarındaki Simeiz, kayalık ve
güneşli bir kasaba.
Kırlangıç
Yuvası ( Swallow’s Nest)
Kırlangıç
Yuvası Yalta ile Alupka arasındaki Gaspra’da bulunuyor. Kırk metrelik uçurumun
tepesinde ve tam ucundaki Neo-Gotik saray 1912 yılında inşa edildi ve Kırım’ın
en ünlü simgesi ve mutlaka gezilecek yerler arasında. Yalta’dan tekne turları
var.
Massandra
Sarayı
Fransız
şatosunu andıran eski çar sarayı. Bir kez Stalin gitmiş ama güvende
hissetmediği için kalmamış.
Yalta,
Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin güney sahilinde, Karadeniz kıyısında yer alan, 170.000 nüfuslu sahil .Özerk cumhuriyetin başkenti Akmescit'ten 79 km güneyde yer alır. Etrafındaki köy ve kasabaları ile beraber güzel manzaralara sahip Kırım'ın ve hatta Ukrayna'nın en büyük uluslararası tatil ve sağlık merkezidir. Yaz mevsiminde nüfusu 500.000’lere rahatlıkla çıkmaktadır. Sayılı otel, sanatoryum (sağlık amaçlı otel) ve devrim öncesi yapılmış villa tarzında tatil merkezleri, daçalar (SSCB döneminde Politbüro üyelerinin yazlık evleri) vardır. Yalta, Kırım Tatarlarının Kırım genelinde Akyar’dan sonra en az yoğunlukta bulunduğu yerleşim yerlerinden biridir. Yalta’ya özellikle Ruslar yoğun ilgi göstermektedir
“Dünyanın Paylaşıldığı Yer” olarak bilinen Yalta, bu yakıştırmayı 1945’deki meşhur Yalta Konferansı’na ev sahipliği yapmasından dolayı almıştır. Çar II. Nikolay için 1911’de yaptırılan Yalta yakınlarındaki Livadiya Sarayı’nda bu tarihi konferansın izleri itina ile korunmaktadır.
Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin güney sahilinde, Karadeniz kıyısında yer alan, 170.000 nüfuslu sahil .Özerk cumhuriyetin başkenti Akmescit'ten 79 km güneyde yer alır. Etrafındaki köy ve kasabaları ile beraber güzel manzaralara sahip Kırım'ın ve hatta Ukrayna'nın en büyük uluslararası tatil ve sağlık merkezidir. Yaz mevsiminde nüfusu 500.000’lere rahatlıkla çıkmaktadır. Sayılı otel, sanatoryum (sağlık amaçlı otel) ve devrim öncesi yapılmış villa tarzında tatil merkezleri, daçalar (SSCB döneminde Politbüro üyelerinin yazlık evleri) vardır. Yalta, Kırım Tatarlarının Kırım genelinde Akyar’dan sonra en az yoğunlukta bulunduğu yerleşim yerlerinden biridir. Yalta’ya özellikle Ruslar yoğun ilgi göstermektedir
“Dünyanın Paylaşıldığı Yer” olarak bilinen Yalta, bu yakıştırmayı 1945’deki meşhur Yalta Konferansı’na ev sahipliği yapmasından dolayı almıştır. Çar II. Nikolay için 1911’de yaptırılan Yalta yakınlarındaki Livadiya Sarayı’nda bu tarihi konferansın izleri itina ile korunmaktadır.
SIVASTOPOL |
SIVASTOPOL |
SIVASTOPOL |
SİVASTOPOL |
BAHÇESARAY |
BAHÇESARAY |
BAHÇESARAY |
FEODOSIYA |
FEODOSIYA |
FEODOSIYA |
FEODOSIYA AYVAZOVSKİ MÜZESİ |
YALTA |
YALTA |
YALTA |
YALTA |
YALTA |
YALTA |
BALAKLAVA |
BALAKLAVA |
BALAKLAVA |
BALAKLAVA |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder