15 Aralık 2018 Cumartesi

ELAZIĞ

Gakkoş’lar diyarı Elazığ ( Gakkoş “garındaş” kelimesinden türemiş abi,kardeş anlamında)...Ağır ekonomik şartlara rağmen pek güzeldir Anadolu’muz.İnsanları dosttur,misafirperverdir yaşadığımız hızlı yozlaşmaya rağmen yinede bozulmamış insanların varlığını görmek bizleri biraz olsun umutlandırıyor.
Gezimizin ilk durağı şehrin ilk kurulduğu yer olan 4000 yıllık tarihe sahip Harput Kalesi. Buradan Elazığ’ı kuş bakışı seyredebilirsiniz.Kale’nin yapımında süt kullanıldığı için Süt Kalesi olarakta biliniyor.

Kafe ve restoran olarak işletilen Eski Vali Konağı’nda çayınızı yudumlayın yemek için Ensar Lokantasına gidin.Yine Harput Kalesine yürüyerek giderken 1800 lü yılların sonunda inşa edilen ve daha sonra restorasyonu tamamlanan Şefik Gül Kültür evini göreceksiniz bölgenin yaşam ve kültürü hakkında bilgi edinebilirsiniz.Kültür evinden biraz ileride Selçuklu döneminden kalma bin yıllık eğri minareli ULU Cami bulunmaktadır.Minarenin Piza Kulesi’nden daha yatık olduğu tespit edilmiş.

Keban Elazığ’a bir saat uzaklıkta.Dolmuşlar şehir merkezindeki küçük garaj’dan hareket ediyor bir kişi 7 lira . Keban’a ulaştığınızda Fırat köprüsünü ve Keban Baraj gövdesini gördükten sonra Keban’ın girişindeki ÇIRÇIR şelalesinde karnınızı doyurup yorgunluk giderebilirsiniz, yemek olarak Alabalık önerimiz.Bu bölgede yaklaşık 160 tane alabalık üreticisi var ve yılda ortalama 15 milyon dolar gelir elde ediliyor.Çırçır şelalesi Keban Baraj’ının yapımı sırasında ortaya çıkmış Dünya’nın en genç şelalesi olarak görülüyor.Elazığ Arkeoloji müzesi tadilatta olduğundan bir çok önemli eseri göremedik.Buzluk Mağarası kapalı bilginiz olsun.

Hazar Gölü görülmeye değer yerlerden.

Elazığ şehir merkezindeki Öğretmen Evini mutlaka ziyaret etmelisiniz.Atatürk’ümüzün 1937 yılında misafir edildiği oda bulunuyor ve kendi el yazısıyla yazdığı Nutuk’un orijinalleri burada sergileniyor.Konaklama için önerim şehrin merkezinde bulunan üç yıldızlı Günay Otel.Oldukça temiz bir otel personel güleryüzlü.Fiyat iki kişilik oda kahvaltı dahil 150 tl.
Yöresel yemekler için Vali Caddesinde bulunan Elaziz Mutfağı önerimiz.Et yemeği ve Kebap severler için Günay Hotel’in yakınındaki KÖZ Restaurant.

Şehir merkezindeki Kapalı Çarşı’da el işlemelerini,hediyelik eşyaları ve yöreye özgü gıda maddeleri kuruyemiş,bakliyat ve süt ürünlerini görmeniz mümkün.

ELAZIĞ TARİHİ

4000 yıllık kent...

Yeni bir yerleşim merkezi olan Elazığ’ın tarihi, tarihçiler tarafından, devamı olduğu Harput şehir tarihi ile birlikte inceleniyor. Gerçekten; bugünkü şehir merkezinden sadece 5 km uzaklıkta bulunan Harput, yazılı kaynaklara göre M.Ö. 2000 yılına dayanan 4000 yıllık tarihiyle, Elazığ’ın ilk yerleşim bölgesi. Tarihi kaynaklarda, Harput’a ilk yerleşenlerin “Hurriler” olduğu belirtiliyor. Asya çıkışlı oldukları tezi çoğunlukla kabul gören Hurriler’in yine bölgede yerleşmiş olan Hititler ve Asurlar’la ilişki içinde olduğu biliniyor. Hititler’in başkenti Boğazköy’de bulunan yazılı kaynaklarda Harput’tan “İşuva” olarak sözedilmesi bu bilgiyi doğrular nitelikte. MÖ. 9. yüzylda, Doğu Anadolu’da devlet kuran Urartular’ın Elazığ tarihindeki yeri ise Harput Kalesi’nin taşıdığı Urartu Dönemi izlerinden gözlemlenebiliyor.

Malazgirt’ten sonra

Harput’un Asya / Anadolu / Trakya / Mısır bağlantılı ticaret yollarının tam üzerinde yeralması, her dönemde önemli bir yerleşim merkezi olmasına ve çeşitli uygarlıkların fetihlerine uğramasına neden oluyor 1085’de Çubuk bey tarafından fethedilen yörede, önce Artukoğulları’nın daha sonra 1234’de Anadolu Selçukları’nın, 1243’de İlhanlılar’ın, 1363’de Dulkadiroğulları’nın, 1465’de Akkoyunlular’ın hüküm sürdüklerini görüyoruz.

Ve Osmanlı...

Harput, son olarak 1516’da Çaldıran Zaferi sonrası Yavuz Selim tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katılıyor ve 19. yüzyılın sonlarına kadar kültür, bayındırlık gibi konularda yurdun en gözde şehirlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor. 19. yüzyıl sonlarına doğru, değişen toplum yapısı ve buna bağlı olarak değişen şehircilik anlayışının getirdiği şartlarla Harput, 1834 yılından itibaren ovada yeralan ve o zamanki adı ile Agavat Mezrası olan bugünkü Elazığ’a taşınmaya başlıyor.
Atatürk ve Elazığ

Dönemin valisi İzzet Paşa’nın teklifiyle “Mamurat-ül Aziz” ismini alan, ancak söylenmesi daha kolay olduğu için “Elaziz” olarak anılan şehir, 1937 yılında Atatürk tarafından ziyaret ediliyor. Atatürk 1937’deki ziyaretiyle Elazığ’a ikinci defa gelmiş oluyor. İlk gelişi 2. Ordu Komutanı rütbesiyle 1916’da... Atatürk’ün 2. Ordu Karargahı’nda,silah arkadaşları ile “Kurtuluş Savaşı”nı başlatma kararı aldığı, bir bakıma “Kurtuluş Savaşı”nın fikren Elazığ’da doğmuş olduğu kabul ediliyor. 1937’de Atatürk, şehre “azığı bol il” anlamında “Elazık” ismini uygun görüyor, isim daha sonraları, TBMM kararı ile “Elazığ” olarak onaylanıyor. Bu nedenle Elazığ, bir yandan Kurtuluş Savaşı fikrinin ilk filizlendiği, diğer yandan ismi doğrudan Atatürk tarafından konmuş” bir şehir olma şerefini taşıyor.

HARPUT KALESİ
HARPUT KALESİ
ŞEFİK GÜL KÜLTÜR EVİ HARPUT

ELAZIĞ KAPALI ÇARŞI
ELAZIĞ HÜKÜMET KONAĞI
ŞEFİK GÜL KÜLTÜR EVİ
HARPUT ULU CAMİ


ELAZIĞ ARKEOLOJİ MÜZESİ
HARPUT DOLMUŞLARI
KEBAN BARAJI
FIRAT KÖPRÜSÜ
HARPUT










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder