Dünya Şehirleri,farklı kültürler,antik şehirler,trekking,dağcılık, fotoğrafçılık,gezi notları.: MARDİN-MİDYAT

Bir Mardin gezisinin ardından...
Binlerce yıllık medeniyetlerin beşiği Mardin...Aylar öncesinden biletleri alıp yola düştük kiraladığımız araçla önce 56 km uzaklıktaki Midyat'ta gittik burada 3 gün geçirdik.Baraj suları altında kalacak Hasankeyf'e uzandık yoğun bir çalışma var eserlerin bir kısmı daha yukarı taşınıyor yeni yerleşim yeride yukarlarda inşa ediliyor.Midyat öğretmen evinde kaldık fiyatlar çok uygun ancak biraz bakımsız ve eski geldi bize.Midyat Konuk evine çıkıp Midyat'ı tepeden seyrettik .Midyat müzesini, Belediye müzesini ,Ulu cami'yi ,Mor Gabriel manastırını ( "Mor" Suryanice'de aziz demek), Deyrulzefaran Kilisesini gezdik. Hasankeyf dönüşünde bir süryani köyü olan Yemişli köyüne uğradık Yemişli Süryani kilisenin gezdik bekçisinden şarap almak istedik bizi bir eve götürdü o yörenin ileri gelenlerinden İskender Bey ile tanışıp evine misafir olduk ,kendi yaptığı Süryani şarabının tadına baktık ,bölge hakkında ilgi aldık.Süryaniler eğitimli,temiz ,saygılı ve kültürlerine bağlı insanlar Dünya'nın dört yerine göç etmişler. Üzüldükleri şeylerden biri yurt dışında yaşayan genç Süryani'lerin köylerinde yaşamak istememeleri ve topraklarına sahip çıkmamaları ,bunda terör'ün etkisi var tabi. Bölge'de şimdilerde bir problem yok, sakin görünüyor .Biz nereye gittiysek saygı gördük,yardımlaşma ve misafirperverlik gördük.Ne yalan söyleyeyim biraz çekince vardı ama hepsi gitti. Ertesi gün Dargeçit yolu üzerindeki Anıtlı Köyüne gidip 2000 yıllık Meryem Ana Kilisesini gördük terasında çay içip Süryani çöreklerini yedik.Kilisenin hemen yanıbaşında Anıtlı Karakolu yer alıyor az ilerideyse küçük bir kaleyi andıran betonarme yeni karakol inşaası var.
Seyahatimize Nusaybin'e doğru devam ediyoruz planımız Dara antik kentini görüp oradan Mardin'e gitmek. Suriye sınırı boyunca ilerliyoruz kilometrelerce devam eden beton duvarlar var.Yol çok güzel, Çeşme otobanı gibi. Dara antik kentine ulaştığımızda eski yapıları ve su sarnıçlarını gördük, zindan'ı da görmemiz gerektiğini söylediler önce önemsemedik fakat karşımıza muhteşem bir sarnıç çıktı İstanbul Yerabatan Sarnıcı gibi ışıklandırmayla çok etkileyci olmuş.Akşam üstü yağmur altında Mardin'e vardık kirladığımız aracı teslim ettik apart otel'e yerleştik.Akşam yakınlardaki Ebrar lokantasına gittik çok rağbet gören bir yer lezzetler ise damak çatlatan cinsten...
Mardin turumuza devam ediyoruz şehrin her tarafı adeta müze gibi kilise ve camiler içiçe,eski ortaçağ taş yapıları Rodos mahalleleri izlenimi veriyor. İki gün merkezdeki Darius Konağında kaldık oda kahvaltı kişi başı 85 lira.
Mardin'in taş teraslarından şehri seyrediyorum önümde ufuk çizgisine kadar Mezopotamya vadisi yer alıyor sonrası ise Suriye toprakları.Ahh diyorum kardeşlik ne güzel keşke Süryanisi,Kürt'ü Türk'ü ,Arap'ı Hiristiyanı Müslümanı elbirliğiyle bu toprakları yeşertse şenliğe dönüştürse.Topraklar çok verimli buralarda her şey yetişir...
Yukarıda rüzgarda bir uçurtma süzülüyor, bizim çocukluğumuzda yaptığımız altıgen çıtalılardan.Ne heyacan duyardık uçurtmayı yaparken, uçururken. Uçurtmayı kaçırdığımızda ise sokakların arasında delicesine koşardık yakalamak için...
Mardin'de Kasımiye Medresesi, Zinciriye Medresesi, Kırklar Kilisesi,Ulu Cami,Eski PTT binası,Kız olgunlaşma Enstitüsü'n binası, Gazi Paşa ilkokulu Binası görülmeye değer yerlerden.