İzmir’in Selçuk ilçesi sınırlarında yer
alan Efes’in (Ephesos) Kuruluşu MÖ. 6000 yıllarına dek dayanmaktadır.Farklı
dönemlerde Roma, Yunan ve Türklere ait bir antik kent olmuştur. Efes, Helenistik ve Roma dönemlerinde
en parlak zamanlarını yaşamıştır. Roma imparatoru Augustus zamanında Asya
Eyaleti’nin başkenti olarak nüfusu 200.000 kişiye ulaşmıştır.
Efes M.Ö 1000 li yıllarda önemli bir liman kentiydi. Doğu ile batı
arasında bir kapı vazifesi gören Efes’in o dönemde önemli bir ticaret ve
politik merkez olmasını sağlamıştır. Deniz yoluyla bugünkü İzmir sınırına gelen
göçmenler, ilk olarak Efes’e ulaşıyordu. Ticari hayatın gelişmesinden dolayı
göçmenlerin büyük bir kısmı Efes’te kalıyor ve orada geçimlerini sağlıyorlardı.
Günümüze kadar gelen Efes kalıntılarının büyük bir kısmı, General Lisimahos döneminden
kalmadır. General Lisimahos, Büyük İskender’in emri altında çalışan bir ordu
komutanıydı.
Efes Antik Kenti, Cilalı Taş Devri’nin en önemli
örneklerinden biridir. Günümüze kadar gelen nadide şaheserlerdendir
Efes’in dikkat çeken en önemli
özelliklerinden biri, bütün cadde ve sokakların birbirini dik açıyla
kesmesidir. Bu mimarinin kurucusu Hippodamos’tur ve bu
mimariye “Izgara Planı” adı verilmektedir. Kendi döneminde
dünyanın en gelişmiş kentlerinden biri olan Efes, o günkü koşullara göre yüksek
teknoloji ve ustaca beceri gerektiren mermer yapıtlar ile inşa edilmiş ve
süslenmiştir. Bir dönem, Asya Eyaletine de başkentlik yapmıştır. O zamanki
nüfusu tahminen iki yüz bin civarındadır. O zamanın şartlarına göre inanılmaz
kalabalık bir nüfustur.
Ancak bir süre sonra Efes büyük bir
talihsizlik yaşamıştır. Şehrin zenginleşmesinde en büyük pay sahibi olan Efes
Limanı dolmaya başlayarak, liman özelliğini kaybetmiştir. Ve bu durum,
ticareti geriletmiştir. Bu krizi önlemek isteyen dönemin imparatoru Hadrian,
dolan limanı birkaç kez yeniden boşalttırmıştır. Ancak kötü gidişata engel
olamamıştır. Efes böylece hem limanını kaybetmiş hem de denizden uzak bir kent
haline gelmiştir. Daha sonra milattan önce 1330 yılında, Efes Türklerin eline
geçmiştir.
Efes’in dünyaca ünlü olan eserlerinden bazıları
şunlardır; Artemis Tapınağı, Celsius Kütüphanesi,
Meryem Ana Evi, Yedi Uyurlar (Ashab – ı Kehf), İsa Bey Camii, Hadrian Tapınağı,
Domitian Tapınağı, Serapis Tapınağı, Meryem Kilisesi, St. Jean Bazilikası,
Yukarı Agora, Bazilika, Prytaneion (Belediye Sarayı), Mermer Cadde, Domitianus
Meydanı, Magnesia Kapısı (Üst Kapı), Doğu Gymnasiumu, Herakles Kapısı, Mazeus
Mitridatis Kapısı, Anıtsal Çeşme, Traianus Çeşmesi, Heroon, Yamaç Evler, Büyük
Tiyatro, Saray Yapısı, Stadyum ve Gymnasium, Tiyatro Gymnasiumu, Liman Hamamı,
Liman Gymnasiumu, St John Kalesi.
2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil
edilmiştir
|
ARTEMİS TAPINAĞI |
|
MERMER CADDE |
|
ŞEHRE GELEN YABANCILARA YOL GÖSTEREN İŞARETLER |
|
CELCIUS KÜTÜPHANESİ |
|
CURETLER CADDESİ |
|
YAMAÇ EVLER |
|
YAMAÇ EVLER |
|
HADRİAN TAPINAĞI |
|
TRAIANUS ÇEŞMESİ |
|
EFES MECLİS TOPLANTI ALANI |
|
Efes Antik Kenti Herkül Kapısı (Ticari Agoranın Güney Kapısı) |
|
EFES MERYEM KİLİSESİ |
|
EFES MERYEM KİLİSESİ |
|
ARTEMİS HEYKELİ |
|
SELÇUK KALESİ |
|
ST JOHN KİLİSESİ |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder