30 Kasım 2018 Cuma

EFES ANTİK KENTİ İZMİR

İzmir’in Selçuk ilçesi sınırlarında yer alan Efes’in (Ephesos) Kuruluşu MÖ. 6000 yıllarına dek dayanmaktadır.Farklı dönemlerde Roma, Yunan ve Türklere ait bir antik kent olmuştur. Efes, Helenistik ve Roma dönemlerinde en parlak zamanlarını yaşamıştır. Roma imparatoru Augustus zamanında Asya Eyaleti’nin başkenti olarak nüfusu 200.000 kişiye ulaşmıştır.
Efes M.Ö 1000 li yıllarda  önemli bir liman kentiydi. Doğu ile batı arasında bir kapı vazifesi gören Efes’in o dönemde önemli bir ticaret ve politik merkez olmasını sağlamıştır. Deniz yoluyla bugünkü İzmir sınırına gelen göçmenler, ilk olarak Efes’e ulaşıyordu. Ticari hayatın gelişmesinden dolayı göçmenlerin büyük bir kısmı Efes’te kalıyor ve orada geçimlerini sağlıyorlardı. Günümüze kadar gelen Efes kalıntılarının büyük bir kısmı, General Lisimahos döneminden kalmadır. General Lisimahos, Büyük İskender’in emri altında çalışan bir ordu komutanıydı.
Efes Antik Kenti, Cilalı Taş Devri’nin en önemli örneklerinden biridir. Günümüze kadar gelen nadide şaheserlerdendir
Efes’in dikkat çeken en önemli özelliklerinden biri, bütün cadde ve sokakların birbirini dik açıyla kesmesidir. Bu mimarinin kurucusu Hippodamos’tur ve bu mimariye “Izgara Planı” adı verilmektedir. Kendi döneminde dünyanın en gelişmiş kentlerinden biri olan Efes, o günkü koşullara göre yüksek teknoloji ve ustaca beceri gerektiren mermer yapıtlar ile inşa edilmiş ve süslenmiştir. Bir dönem, Asya Eyaletine de başkentlik yapmıştır. O zamanki nüfusu tahminen iki yüz bin civarındadır. O zamanın şartlarına göre inanılmaz kalabalık bir nüfustur.
Ancak bir süre sonra Efes büyük bir talihsizlik yaşamıştır. Şehrin zenginleşmesinde en büyük pay sahibi olan Efes Limanı dolmaya başlayarak, liman özelliğini kaybetmiştir. Ve bu durum, ticareti geriletmiştir. Bu krizi önlemek isteyen dönemin imparatoru Hadrian, dolan limanı birkaç kez yeniden boşalttırmıştır. Ancak kötü gidişata engel olamamıştır. Efes böylece hem limanını kaybetmiş hem de denizden uzak bir kent haline gelmiştir. Daha sonra milattan önce 1330 yılında, Efes Türklerin eline geçmiştir.
Efes’in dünyaca ünlü olan eserlerinden bazıları şunlardır; Artemis Tapınağı, Celsius Kütüphanesi, Meryem Ana Evi, Yedi Uyurlar (Ashab – ı Kehf), İsa Bey Camii, Hadrian Tapınağı, Domitian Tapınağı, Serapis Tapınağı, Meryem Kilisesi, St. Jean Bazilikası, Yukarı Agora, Bazilika, Prytaneion (Belediye Sarayı), Mermer Cadde, Domitianus Meydanı, Magnesia Kapısı (Üst Kapı), Doğu Gymnasiumu, Herakles Kapısı, Mazeus Mitridatis Kapısı, Anıtsal Çeşme, Traianus Çeşmesi, Heroon, Yamaç Evler, Büyük Tiyatro, Saray Yapısı, Stadyum ve Gymnasium, Tiyatro Gymnasiumu, Liman Hamamı, Liman Gymnasiumu, St John Kalesi.
2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir


ARTEMİS TAPINAĞI


MERMER CADDE

ŞEHRE GELEN YABANCILARA YOL GÖSTEREN İŞARETLER

CELCIUS KÜTÜPHANESİ



CURETLER CADDESİ

YAMAÇ EVLER

YAMAÇ EVLER

HADRİAN TAPINAĞI


TRAIANUS ÇEŞMESİ

EFES  MECLİS TOPLANTI ALANI 

Efes Antik Kenti Herkül Kapısı (Ticari Agoranın Güney Kapısı)

EFES MERYEM KİLİSESİ

EFES MERYEM KİLİSESİ

ARTEMİS HEYKELİ


SELÇUK KALESİ

ST JOHN KİLİSESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder