İzmir'den
beş kişi katılıyoruz. 18 Mayısta Trabzon Otogarında Tur şirketi'nin rehberi ile
buluştuk 2,5 saatlik yolculuktan sonra Sarp sınır kapısına ulaştık, pasaport
işlemleri kısa sürdü ancak yeni sınır binasındaki uzun geçişler sebebiyle
yükümüzü taşımak zorunda kaldık, yürüyen merdivenler ve bantlar var ancak
bazıları çalışmıyor.Bu kadar zigzaglı uzun geçişler yerine daha kısa
olabilirdi, zamanla bunu çözerler diyorum.Geçen seneki geçişimde inşaat vardı
görüntü berbattı bu sene yeni binanın açılmasıyla daha düzenli hale gelmiş.
Sınırı geçtikten sonra rehberimiz eşliğinde iki taksi ile Batum Merkezdeki
otelimize doğru yol alıyoruz, şehirde yeni yollar yapılmış hızlı bir betonlaşma
dikkat çekiyor gökdelenler, avm ler ...
Otele
yerleştikten sonra şehri gezmek ve birşeyler yemek için dışarı çıktık. Bize tur
boyunca eşlik edecek diğer bir rehber Sofi ile buluştuk ve bir Türk
Restoranında yemek yedik ancak pek memnun kalmadık, iyi yemekleri olan bilinen
bir Gürcü Lokantasına gitmeliydik.
Sabah
erkenden Svaneti Bölgesinin önemli
turizm merkezlerinden Mestia'ya doğru yola çıktık. Poti'ye kadar
yemyeşil Karadeniz kıyılarını takip ederek bölgenin önemli pazar merkezi
Zugdidi'ye vardık. Buranın önemli eserlerinden Dadianı sarayını gezdik (tadilat
dolayısı ile sarayın içi kapalı) .
Yol
üzerinde Kafkas Dağları'ndan süzülüp gelen Enguri nehri üzerindeki Enguri
Barajını gezdik bu barajın gövde yüksekliği 271m ve yapımı otuz yıl sürmüş. Dünya'nın en büyüklerinden.
Mestia'ya yaklaşırken Svan Kulelerini görüyoruz yüksekliği 25-30 mt leri bulan dokuzuncu yy a kadar uzanan abide misali dikilen taş kuleler... Mestia'ya varıyoruz , yolculuğumuz yaklaşık yedi saat sürdü kalacağımız küçük pansiyonumuza yerleştik ve gün batımından önce kulelerden birini gezdik.dört beş katlı olan taş kuleler savunma amacıyla yapılmış alt katları ahır ve depo olarak kullanılıyormuş üst katlar ise yaşam alanı.Savaş zamanı kuleleri ele geçirmek neredeyse imkansız çünkü temeli yumurta biçimli ve 1,5 m kalınlığında kalın taşlardan yapılmış kuleler yükseldikçe daralıyor en üstteki külahında küçük pencereler var buradan düşmanlar yukarıdan kolayca okla avlanıyor. Bu bölge Tarihte Moğollar,Persler,Osmanlılar tarafından bir çok kere saldırıya uğramış fakat zorlu coğrafi şartlar ve kulelerin sağlamlığı nedeniyle ele geçirilememiş.
Mestia'ya yaklaşırken Svan Kulelerini görüyoruz yüksekliği 25-30 mt leri bulan dokuzuncu yy a kadar uzanan abide misali dikilen taş kuleler... Mestia'ya varıyoruz , yolculuğumuz yaklaşık yedi saat sürdü kalacağımız küçük pansiyonumuza yerleştik ve gün batımından önce kulelerden birini gezdik.dört beş katlı olan taş kuleler savunma amacıyla yapılmış alt katları ahır ve depo olarak kullanılıyormuş üst katlar ise yaşam alanı.Savaş zamanı kuleleri ele geçirmek neredeyse imkansız çünkü temeli yumurta biçimli ve 1,5 m kalınlığında kalın taşlardan yapılmış kuleler yükseldikçe daralıyor en üstteki külahında küçük pencereler var buradan düşmanlar yukarıdan kolayca okla avlanıyor. Bu bölge Tarihte Moğollar,Persler,Osmanlılar tarafından bir çok kere saldırıya uğramış fakat zorlu coğrafi şartlar ve kulelerin sağlamlığı nedeniyle ele geçirilememiş.
ikinci gün
Mestia Kasabasının hemen yanı başında yükselen 2348m yükseklikteki Zuruldi
Dağına iki aşamalı teleferik ile çıkıyoruz.İlk istasyon 1668m Hatsvali , kısa
bir yürüyüşle ikinci hatta geçtik.Yukarıda Zuruldi Kafe Restoran var, panoroma
harika.Tam karşımızda 4710m çift zirveli Uşba Dağı var dağın çevresi çok
bulutlu detayları iyi göremedik. Teleferikten kasaba merkezine doğru yaklaşık
üç saatlik bir yürüyüş yaptık, ara sıra yağmur geçişleri oluyor bir ara Uşba'da
bulutlar arasından kendini gösterdiğinde fotoğrafladık.Yukarıdan aşağıya
inerken Mestia Hava alanı görülüyor, havaalanı küçük lokal uçaklar ve
helikopterler için uygun.
Akşam
şirketin anlaştığı restorandayız, yemeklerde ağırlıklı olarak kişniş
kullanılıyor.Genel anlamda restoranın yemekleri tatmin edici.Bir de bizim
peynirli pideye benzeyen Haçapuri var.Bunun etli olanı da yapılıyor.
Üçüncü gün
programda Chalaadi Vadisi ve Chalaadi Buzulu var. Vadi başlangıcına kadar
yarımsaatlik araç yolculuğu yaptık , sonra Chalaadi Buzulundan gelen nehir
boyunca yürüyüşe başladık, patika bir süre orman içinden devam ediyor.Uşba'nın
çift zirvesi ara sıra bulutlar arasından görünüyor.Bir buçuk saat yürüyüşten
sonra 2000 mt civarındaki buzula ulaştık,
aşırı taş dökülmesinden dolayı daha yukarı çıkılması tehlikeli, yarım
saatlik bir mola verip fotoğrafları çektikten sonra dönüşe geçtik.
Dördüncü
gün, 2700m civarında Koruldi Göllerinin
bulunduğu platoya çıkacağız. Hava bulutlu ve öğleden sonra yağış veriyor buna
rağmen girmeye karar veriyoruz.Önceden ayarladığımız araç bizi dolambaçlı ve
çok dik yollardan 1700m deki haç ve seyir alanının bulunduğu noktaya kadar
getiriyor. Mestia Kasabası buradan kuş bakışı görünüyor. Çevremizde 3885m lik
Banguriani Dağı ve Uzaklarda 4858m lik Tetnuldi Dağı görünüyor. Göllere doğru
patikayı takip ederek yükseliyoruz, yolda Susanne isimli İsviçreli dağcı ile
karşılaştık bir süre sohbet ettik bizim Türkiye'li olduğumuzu öğrenince
şaşırdı, Türkleri dağlarda görmeye pek alışık değil anlaşılan.
Ağrı Dağına
çıkmak istiyormuş kendisine yardımcı olabileceğimizi söyledik. Susanne
neresinden baksan altmış yaşın üzerinde ve tek başına dağlarda dolaşıyor.Biz
yinede tek başına dağa gitmesinin çok riskli olduğunu özellikle de Ağrı gibi
bir bölgeye giderken mutlaka rehber almasını tavsiye ettik.
Ara sıra
kendini gösteren güneş kendini soğuk ve yağışlı havaya bırakıyor, bir süre ince
dolu yağışı oldu.Bizimle birlikte iki Güney Koreli ve Litvanya lı iki çocuklu doğasever bir aile var. Havanın daha da kötüleşeceği belli
olunca geri dönmeye karar verdiler.
İki saatlik bir çıkıştan sonra Göller
bölgesine ulaştık ancak mevsimin daha
erken olması nedeniyle bütün göller kar altında...Fazla oyalanmadan dönüşe
geçiyoruz bizden yüzelli mt kadar aşağıda bekleyen Kamer ve Tutku'nun olduğu
noktaya indik, termoslardaki çayı paylaştık biraz kuruyemişten sonra inişe
devam ettik, yağış şiddetini artırdı neyseki aracımızın şoförü durumu görünce
biraz daha yukarı çıkmış. Zahmetli ve tehlkeli bir inişten sonra merkeze vardık
hemen giysileri değiştik Pansiyonu işleten Ali Bey sağolsun salondaki şömineyi
yakmış , ıslak eşyaları kurutmaya başladık.Tabi uyarılarımıza rağmen ocak
başındaki sentetik eşyalar nasibini aldı özellkle de Tutku'nun ayakkabıları :))
Ertesi gün
programda Avrupa'nın sürekli en yüksek yaşam alanlarından olan 2070m yüksekliğindeki
Ushguli Köyü'ne gittik. Köy Mestia'ya 45 km uzaklıkta olmasına rağmen yolculuk
derin vadiler, dar ve tehlikeli yollar sebebiyle iki buçuk saat kadar
sürüyor.Ushguli Svaneti Bölgesinin en eski köyü ve en eski kuleler burada,
köyün arkasında uzunca Sahara Vadisi ve Gürcistan'ın en yüksek dağı 5201m lik
Shara yükseliyor. Fotoğraf için güzel görüntüler var, yaylarda koşturan atlar,
yayılan hayvanlar ,alabildiğine uzanan yemyeşil yaylalar. Yüksekçe bir tepeye
çıkıyoruz tepede tek başına duran bir kule var (Tamara Kulesi) .Buradan derin
bir nefes çekerek manzarayı seyrediyorum.İnsan huzur buluyor, iyiki gelmişim
diyorum kendi kendime.
Köy içinde
dolaşırken küçük bir evin penceresinden bakan iki küçük kız çocuğuyla
karşılaştık, o kadar sevimliler ki, bir tanesi utanıp hemen içeri kaçıyor.
Dar sokaklardan geçerek köprünün olduğu yere,
kafeye geldik burada bir şeyler yiyip dinlendik.Öğleden sonra yağış var ve
yollar tehlikeli fazla oyalanmadan yola çıktık.Yolun üçte birini geçtiğimizde
araç durdu.Önümüzde yolda sağlı sollu bekleyen yaklaşık 9-10 araç daha var,
insanlar toplanmış ileriye doğru bakıyorlar. Sebebi anlaşıldı yolda heyelan
olmuş ve dozerler yolu açmaya çalışıyorlar.Yaklaşık kırk dakikada yolu açtılar.
Büyük çaba ... Hepsine çok teşekkür ediyoruz.
Tatlı bir
yorgunluğun ardından Mestia'ya döndük. Akşam canlı yöresel canlı müzik yapan
bir kafeye gittik , şehir içinde dolaşıp gece fotoğrafları çektik.Sabah
erkenden Batum'a doğru yola çıkacağız , artık veda vakti.Buralara tekrar
gelinir, daha uzun süre kalmalı diyorum.
MESTİA |
KAFKASLAR |
UŞGULİ KÖYÜ |
ENGURİ BARAJI |
MESTİA PANSİYON EVLER |
MESTİA PANSİYON |
TETNULDİ DAĞI |
MESTİA KULE EVLER |
USHBA DAĞI |
CHALAADI VADİSİ |
MESTİA KULE EVLER |
USHGULİ |
USHGULİ |
USHGULİ DEN DÖNÜŞ |
ŞOTA RUSTAVELİ DAĞI |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder